Türkiye’de
bir ilk!
Koku
ve Tat Zirvesi Acıbadem Taksim Hastanesi’nin sponsorluğunda 3-4 Mayıs 2019 tarihlerinde CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul’da gerçekleşti
Türkiye’nin ilk ‘Koku ve Tat Zirvesi’ İstanbul’da uluslararası
katılımcılara kapılarını açtı. Zirve, katılımcıları, parfümden kahveye
lavantadan simite kadar binlerce farklı kokunun büyülü dünyasında yolculuğa
çıkarıyor. Acıbadem Taksim Hastanesi’nin
sponsorluğunda 3-4 Mayıs 2019 tarihlerinde CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul’da
gerçekleştirilen zirvenin açılışında basın toplantısı düzenlendi. Basın
toplantısında konuşan kokunun uzmanları, bebek kokusundan ten kokusuna dair
sağlıkla ve sosyal yaşantıyla ilgili önemli açıklamalar yaparken ilginç
mesajlar da verdiler. “Kokunuz imzanızdır, sizinle ilgili çok şey anlatır”
mesajı da onlardan biriydi…
Bazen sıcacık bir simidin ya da odun
ateşinde pişen bir ekmeğin kokusu bizi bizden alır; bazen dost sohbetinin eşlik
ettiği nefis bir kahvenin… Bazen de mis kokulu bir çiçeğin… Koku ve tat
duyuları hayatımızı güzelleştirmek bir yana, yaşamsal öneme de sahip, olmazsa olmazlarımız… Oysa toplumumuzda her 5 kişiden 1’i koku
alma bozukluğuyla karşı karşıya. Üstelik pek çoğu kokuları doğru
algılamadığının farkında bile değil. İşte hem sosyal hem yaşamsal bir unsur
olan koku ve tat konularına, ülkemizde ilk kez gerçekleştirilen festival
tadındaki zirve ile farkındalık yaratılıyor.
Zirvenin açılışı
dolayısıyla gerçekleştirilen basın toplantısında; Koku ve Tat Zirvesi Başkanı Kulak
Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Aytuğ Altundağ, Kadın Hastalıkları
ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. İlkkan Dünder, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
Dr. Gülsen Meral, Koku Kültürü Derneği Kurucusu Bihter Türkan Ergül, yemek
yazarı Gülhan Kara ve CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul Satış&Pazarlama
Direktörü Gülay Özel önemli bilgiler paylaştı.
Prof. Dr. İlkkan Dünder: “Kadın kokusu tarihi
değiştirmiştir!”
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. İlkkan Dünder, hayatta herkesin
öncelikle bir kadın kokusu aldığını, bu kokunun da anne kokusu olduğunu
belirterek şöyle konuştu: “Anne memesindeki sütün kokusu refleks olarak bebeği
emmeye doğru yönlendirmektedir. İşte, büyümenin ve gelişmenin başlangıcı da
insanın koku alma duyusuyla başlar, annede duyulan koku bu nedenle çok
önemlidir.” Kadınların koku alma duyularının erkeklere göre daha gelişmiş
olduğunu belirten Prof. Dr. İlkkan Dünder, kadın kokusunun da çok önemli
olduğunu, erkeklerin yaşamlarını ve dolayısıyla tarihi değiştirdiğini söyledi.
Dr. Gülsen Meral: “Bebeklerin mis kokusunun sırrı!”
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülsen Meral de konuşmasında, bebeklerin neden
mis gibi koktuğunu anlatırken, “Anneler bilirler, bebeklik zamanı tam bir sabır
zamanıdır. Uykusuz geçen geceler, yorgunluk ve o güzel bebeklerin güzel bir
gülüşü ve kokusu için verilen bir ömür. Kanada’da Quebec Üniversitesi’nde
yapılan bir çalışmada bebeklerin hoş kokusunun sebebi olarak; annelerin doğum
sonrası bebek bakımındaki sabrı ve merhametini artırması gösterilmiş” dedi.
Doç. Dr. Aytuğ Altundağ: “Nefesimizde 3 bin 481 tane nefes
gazı var!”
Doç. Dr. Aytuğ Altundağ toplantıda yaptığı konuşmada, koku ve
tat alma bozuklukları ve tedavilerinden bahsederken, kişinin nefesinde 3 bin
481 tane nefes gazı bulunduğunu, bu gazların üç tanesinin en sık ağız kokusuna
yol açan gazlar olduğuna dikkat çekti. Günümüzde artık yeni nesil cihazlar
sayesinde bu üç gazın sadece 4 dakikada tespit edilmesi sonucu ağız kokusunun
gerçek nedeninin saptanabildiğini vurgulayan Doç. Dr. Aytuğ Altundağ “Geniz
akıntısından böbrek ve karaciğer sorunlarına, alerjiden mide fıtığına hatta
mide tümörüne dek pek çok ciddi hastalık ağız kokusuna yol açabiliyor. Kişinin
doktor doktor gezerek nedenini bulmaya çalıştığı ağız kokusunun gerçek
kaynağını artık sadece 4 dakikada saptayan smart chroma yöntemiyle hem tedaviye
başlanıyor hem de ağız kokusunun altında yatan ciddi hastalıklar ortaya
çıkarılarak bu hastalıkların da tedavisine başlama şansı doğuyor” dedi.
Parfüm seçiminde doğru bilinen yanlışlar!
Basın toplantısında ilginç bir konuşma yapan Koku
Kültürü Derneği Kurucusu Bihter Türkan Ergül katılımcılara önce parfüm seçiminin
inceliklerini anlattı; ardından kişinin teniyle uyumlu kokuları öğreneceği mini
bir uygulama yaptı. Parfüm seçerken doğru bilinen yanlışları da anlatan Bihter
Türkan Ergül şöyle konuştu: “Örneğin parfüm seçerken kahve koklamak yanlıştır.
Ortalama 3 kokudan sonra burun algısı yorulur, kahvenin yoğun olan aroması
burnu şoklar ve beğendiğimizi düşündüğümüz kokuyu hiçbir zaman
kullanamayacağımızı evde fark edebiliriz. Kağıda sıkarak parfüm seçmek de çok
sağlıklı değil, kağıttan kokladığımız parfümü burnumuz beğenebilir ama ten
onaylamadığı kokuyu çabuk arındırır. Bu nedenle bir parfüm birinde 10 saat
dururken başka birinde 2 saatte uçar. Muhakkak tende prova yapılması gerekir.
Bir günde ikiden fazla koku denemek de yanlıştır. Öte yandan parfümün
tenimizdeki duruşunu tespit etmemiz için 1-2 saat süre tanımalıyız.”
Yemek kültürü ve koku ilişkisi
Yemek Yazarı Gülhan Kara konuşmasında; yemek kültürü ve
koku ilişkisini anlatırken, “Mutfak beş
duyunun da aktif olduğu bir alan. Özellikle de yemek pişirirken, malzemeyle
temas yani dokunma, görme, duyma, koklama ve tatma duyusunun sağlıklı
çalışmasıyla mutfaktan nefis kokular yükselir, tatlar buluşur ve lezzet ortaya
çıkar. Koku
ve tat mutfakta birbirinin ayrılmazlarıdır. ‘Nefis kokular’ ifadesinde bile tat
vardır. Kokular lezzeti yakalamamızda bizi sürekli yönlendiren bir rehber
gibidir. Tencereden, tavadan, fırından gelen pişme kokuları karar ve kontrol
mekanizmamızı çalıştırır. Bir şeyi tatmadan önce koklarız. Koku çoğu zaman
kendiliğinden burnumuzdan içeri girmiş ve mesaj ulaşmıştır. Kokuları tanımak
bizi iyi tatlara, doğru sonuçlara götürür. Farkındalık çok büyük önem
taşımaktadır” diye konuştu.
CVK Park Bosphorus
Hotel İstanbul Satış&Pazarlama Direktörü Gülay Özel de toplantıda,
turizmde lezzet algısının öneminden bahsetti.
Koku
ve Tat Zirvesi’nden ilginç başlıklar
Sağlık,
gastronomi, parfümeri, moda, sanat, bilim ve daha birçok farklı dalda
birbirinden ünlü ve uzman konuşmacıların alışılmışın dışında bir atmosferde bir
araya gelmesi ile oluşturulan bu zirve programında ilgi çekici başlıklar:
- Osmanlı mutfağında
15.yy dan 20.yy’a damak tadı değişiminin nedenleri
-
Ata tohumlarının farkı nedir? Nereden bulunur?
-
Bellek
– Mekan ve Koku İlişkisi
-
Süper
tat alıcılar gerçek mi efsane mi?
-
Yemek
kültürü araştırmasında “koku” bir başlık olabilir mi?
-
Anadolu’da
“yemeğin/içeceğin kokusu” algısının referansları nelerdir?
-
Yemek
fotoğrafçılığının modası olur mu?
-
Sosyal
medyada en çok ilgi gören yemek fotoğrafları neler?
-
Ruh-Beden-Zihin
dengesi için aramoterapi uygulamaları nelerdir?
-
Aromaterapi
Doktor reçetesine girmeli mi?
-
Odun
ateşinin lezzet üzerine etkisi var mı?
-
Doğal
ortamda yetişen bitkilerin aroması daha mı farklı?
-
İstanbul’un
kokusu nedir? Her şehrin her semtin farklı bir kokusu mu var?
-
Yemek
yerken dinlediğimiz müzik tat algımızı etkiler mi?
-
Türkiye’de
yeni meslek dalı: Koku uzmanlığı
- Türkiye’den 5 kıtaya
yayılan Esansın Hikayesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder