Salı, Ekim 20, 2020

 MASKEDE SONBAHAR RİSKLERİNE DİKKAT!


Maske yağmurla ıslandığında koruyuculuğu kayboluyor!

NEMLENDİĞİNİ HİSSETTİĞİNİZDE MASKENİZİ DEĞİŞTİRİN!

Sonbahar yağmurlarının etkisini göstermeye başladığı bugünlerde, Covid-19 pandemisi ile mücadelede kritik öneme sahip maskeler ister istemez yağmurdan nasibini alıyor! Hal böyle olunca akıllarda ‘acaba koruyuculuğu azalıyor mu?’ sorusu beliriyor. Bu sorunun yanıtı ne yazık ki ‘Evet!’…Acıbadem Taksim Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Çağrı Büke, “Bütün maskeler yağmurla temas ettiğinde ya da nemlendiğinde dayanıksız hale geliyor ve koruyuculuğu tamamen gidiyor” uyarısında bulunuyor. Cerrahi maskelerin etkinliklerinin; nemlenmediği ıslanmadığı koşullarda 4 saat sürdüğünü belirten Prof. Dr. Çağrı Büke, buna karşın öksürük ya da aksırık ile nemlenmesi ya da ıslanması halinde ise yeni takılmış bile olsa değiştirilmesi gerektiğini vurguluyor. Haberin detaylarıhttps://chefsdergisi.blogspot.com/p/saglik-olsun.html

Cuma, Ekim 16, 2020

 Duru Bulgur’dan “Dünya Gıda Günü’nde” sağlıklı beslenme çağrısı


“Yeni normalde baklagillere büyük iş düşüyor”


Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, Dünya Gıda Günü’nde bu yıl “Büyütelim, Besleyelim; Hep Birlikte Sürdürelim” mesajını paylaşırken, Türkiye’de bulguru sofralara en sağlıklı haliyle kazandırmayı hedefleyen Duru Bulgur’dan da “Sürdürülebilir bir tarım ve sağlıklı bir gelecek adına baklagillerin daha fazla tüketilmesi” çağrısı geldi. 
Haberin devamı için 
https://chefsdergisi.blogspot.com/p/sektor.html





Perşembe, Ekim 15, 2020

Renk, lezzet, sağlık hepsi bir arada balkabağında

 Sonbaharla gelen turuncu lezzet



Balkabağı deyince pek çoğumuzun aklına Külkedisi Cinderella’nın sihirli arabası gelir. Bal kabağının bir diğer adı Kestane Kabağı. Tüm dünyaya anavatanı Güney Amerika’dan yayılan bal kabağı ve kabakgillerin, Anadolu topraklarında da her cinsi yetişiyor. Çorbasından tatlısına dünya mutfaklarında kendine yer bulan bal kabağının şu sıralar tam zamanı…

Masallara konu olması boşuna değil elbette.. Her ülkede kendine özel bir yer bulan balkabağı yerine göre bazen meyve bezen sebze olarak rol oynuyor. 31 Ekim Cadılar Bayramı’nın simgesi ve baş rol oyuncusu olan bal kabağının içi oyulur, kabuğuna gülen surat yapılır ve içinde mum yakılır. Bal kabağı, Amerika’da ve Avrupa’da olduğu gibi ülkemizde de çok farklı şekillerde pişiriliyor. Ekim ayı gelince lahana, karnabahar,  balkabağı ve kestane, yan yana tezgahlarda sıralanırken adeta mevsimin sonbahar olduğunu, kışın yaklaştığını haber verirler.

Çiğken hafif şekerli olan tadı piştiğinde daha da güçlenir. En çok da tatlısı yapılan bal kabağı çorbalarda,  bazı pasta kremalarında, tartlarda kullanılıyor. Cevizli ve hafif şerbetli yufka tatlısı da yapılan bal kabağı pirinç pilavına da çok yakışıyor. İtalyanların içi bal kabağı püresi ile doldurulmuş tortellini veya ravioli taze makarnaları ünlüdür. Kremalı ve muskatlı balkabağı çorbası da İtalyan mutfağının bal kabaklı lezzetlerindendir. Sturbucks Coffe menüsünde bile Pumpkin Spice Latte var. Gençler bal kabağı tadını seviyor diye düşündüm. 

Bal Kabağı, çok çeşitli şekillerde ve kabuk rengi de bazen beyaz bazen koyu yeşil ya da sarı tonlarında olabiliyor. Bu nedenle de kabakların şeklini ve büyüklüğünü tanımlamak pek mümkün değil.  Bal kabağının dışı kalın ve kaba bir kabukla kaplıdır. Etli iç kısmı ise yumuşaktır, sarıdan koyu turuncu renge kadar tonları değişir. İçinden iri ve beyaz çekirdekleri çıkar. Yapısı bol liflidir ve yüksek oranda betakaroten, potasyum ve C vitamini içerir. Kuruyemiş olarak yediğimiz kabak çekirdekleri için yetiştirilen kabağın cinsi ile tatlısını yaptığımız kabak aynı cins değil. Nevşehir, Ürgüp’te tarlalarda gördüğüm çekirdek kabağı denilen cinsi tam yuvarlak değil. Daha uzunca bir yapıda ve daha küçük boyda. Ancak içinden bol miktarda çekirdek çıkıyor. Ürgüp’ün sütle kavrulmuş kabak çekirdeği de yöreye özgü en özel tatlardan birisidir. Bu kabağın etli kısmından da kireç kaymağında bekletilerek parlaklık kazandırılan ‘köfter’ ya da ‘köftür’ denilen kışlık bir tatlı yapılır. Türkiye’de balkabağı deyince ilk akla gelen bölge Adapazarı, Bolu, Düzce. Adapazarı kabağı büyüklüğü, rengi ve lezzeti ile tatlıcılıkta özellikle tercih edilir. 

Balkabağı tatlısının klasik pişirilme şekli; kabuğu soyulup iri paçalar halinde kesilmiş kabağın şekerle birlikte piştikten sonra biraz da fırınlandıktan sonra üzerine ceviz ve kaymak ilave edilerek sunulmasıdır. 
Kabak tatlısını yıllar önce şeker yerine dut pekmezi ile pişirmeyi denemiş ve harika sonuç almıştım. Sonra pekmezli kabak tatlısını, sunduğum yemek programlarında da pişirdim. Şimdilerde ise moda oldu. Bal kabağı çorbasını İtalyanlar süzme çorba kıvamında yaparlar.  Bizim mutfağımızda ise küçük küpler halinde doğranır ve sütlü çorba olarak pişer. Çorbalık kabak olarak da söylenen bu balkabağının cinsi daha az tatlıdır, yani şeker oranı daha düşük, rengi daha açık turuncu sarı arasındadır. Eskiden annemin çocukluğu zamanında balkabağının az süt eklenerek pirinçli yemeği yapılırmış. Bal kabağı; lezzet olarak cevizle, kestaneyle, hindistancevizi, krema ve ekmezle çok yakışır.  Sütlü kabak çorbasıcevizli kabaklı kek ve kabak tatlısı tariflerini de sizler için hazırladım. Deneyen okurlarımıza şimdiden afiyet olsun. 

Şifalı ve diyet için ideal balkabağının faydaları:

Lezzetinden bahsedip faydalarını saymadan geçmek olmaz tabii ki. 1800 yıl önce yaşamış olan Bergamalı ünlü hekim Galen ve 800 yıl önce yaşamış olan Buharalı ünlü Türk hekimi İbni Sina, balkabağının şifa veren özelliklerini kitaplarında pek çok kez anlatmış. Balkabağının en önemli özelliği; çok yüksek miktarlarda betakaroten içermesidir. Karoten, cildimizi ve tüm beden boşluklarını kaplayan, zey dokunun kendini yenilemesi ve onarması için gerekli bir vitamindir.
Güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak için de betakarotengereklidir. Çünkü bağışıklık sistemimiz bizi her türlü mikrobik hastalıklara karşı koruyan sistemdir. Turuncu renkli bu sebze mineral bakımından da zengindir. Balkabağı; Demir, potasyum, sodyum, fosfor, kalsiyum ve magnezyum içermektedir. Çocuklarda sağlıklı kemik gelişimine katkıda bulunur. Demir içermesi nedeniyle kansızlığı önlerBalkabağı, bilinen en güçlü antioksidanların bir çoğunu bir arada içermektedir.
Hem göz, hem de beyin sağlığı için mükemmel bir besindir. Şeker içermesine rağmen kalorisi çok yüksek değildir.  Bol miktarda lif içermektedir, içerdiği bitkisel lifler gıdalar ile alınan toksinleri, zararlı yağların bir kısmını sünger gibi emer ve kolesterolün, kandaki zararlı yağ oranının düşmesine yardım eder. Bu lifler bağırsak hareketlerini artırırlar. Hem bu etkisi hem de toksin emici etkisiyle balkabağı mide ve bağırsak kanserlerine karşı koruyucu kalkan oluşturur. Bol lif içeren sebze ve meyvelerin düzenli tüketilmesinin kilo kontrolünde de önemi büyüktür. 

 

SÜTLÜ BALKABAĞI ÇORBASI

4 kişilik

 

4 su bardağı süt
2 kaşık pirinç

200 gr sarı kabak (bal kabağı)

Tuz

 

* Sütü tencereye alıp yıkanmış pirinci ekleyin ve ocağa koyun. Ilınmaya başlayınca soyulmuş ve küçük küpler halinde doğranmış kabağı ilave edin. Orta ateşte kabaklar ve pirinçler yumuşayana kadar pişirip servis yapın. * Trakya ve Orta Anadolu bölgesinde karşımıza çıkan sütlü kabak çorbasına bazı yerlerde 1-2 kaşık da şeker eklenir ve tatlımsı bir çorba olarak yenir.