bulgur etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bulgur etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Salı, Şubat 12, 2019

Kendi gıdasını üretemeyen ülkeler tam bağımsız olamaz


“10 Şubat Dünya Bakliyat Günü” dolayısıyla bir açıklama yapan Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Duru, “Kendi gıdasını üretemeyen ülkeler tam bağımsız olamaz. Yerli üretimi teşvik eden devletimize üretici ve tüketici olarak destek olmalıyız” dedi.




Türkiye’nin lider bakliyat ve bulgur markası Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Duru, 10 Şubat “Dünya Bakliyat Günü” dolayısıyla bir açıklama yaptı. Açıklamasında, devletlerin temel gıda ve savunmada dışa bağımlı olamayacağını belirten Duru, “Kendi gıdasını üretemeyen ülkeler tam bağımsız olamaz. Tarımda sürdürülebilir üretimi, yeterli ve güvenilir gıdayı sağlamalıyız. Yerli üretimi teşvik eden devletimize üretici ve tüketici olarak destek olmalıyız” dedi.



Bakliyatın tüm dünyada geleceğin gıdası olarak görüldüğünü ifade eden Duru, daha ucuza satılan ithal bakliyatları tercih ettikçe, yerli üretimin güç kaybedeceğini söyledi.

Ülke ekonomisinin güçlü kalmasında yerli üretimin payının yüksek olduğunun altını çizen İhsan Duru, “Duru Bulgur Bakliyat olarak, yerli ürünlerimizi kullanıyoruz. Hem daha lezzetli hem de besinsel açıdan daha üstünler. İhraç ettiğimiz bulgur, kırmızı mercimek, pirinç gibi bakliyat ürünlerimiz dünyanın dört bir yanından yoğun talep görüyor. Yerli bakliyat ürünlerimizden vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.

Perşembe, Kasım 29, 2018

Çorba içmek hastalıklardan korurken
kilo almayı da önlüyor

Hemen hemen herkesin isteğidir hem sağlıklı beslenmek hem de kilo almamak. Peki bunun bir yolu var mı derseniz elbette var: Çorba içmek! Sizi hem hastalıklara karşı korur hem de sağlıklı beslenerek kilo vermenize yardımcı olur.  https://chefsdergisi.blogspot.com/p/sektor.html




Salı, Temmuz 03, 2018

Altın değerindeki Ahmet Buğdayı’nı koruma altına aldı

“Tarım Havza Modeli” doğru uygulandığında 

Buğday ekimindeki düşüş önlenebilir


Ülkemiz için son derece önemli bir tahıl olan buğday ekiminin her geçen yıl azaldığına dikkat çeken Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Duru, “Tarım Havza Modeli”nin kuruluş ilkelerine bağlı kalınarak ve bölgedeki toprak yapısı ve su kısıtlılığı göz önünde bulundurularak uygulandığında buğday ekimindeki düşüşün önlenebileceğini söyledi. 



Karaman’da 2 bin yıllık geçmişe sahip ‘Ahmet Buğdayı’nın tohumlarını geleceğe taşımak ve sanayiye kazandırmak üzere Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi (KMÜ) ile Ar-Ge çalışmaları yürüten Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Duru, ülkemizdeki buğday üretimini değerlendirdi. Duru, “Türkiye, 2017 hasat döneminde 3,9 milyon ton durum buğdayı ve 17,6 milyon ton ekmeklik buğday olmak üzere toplamda 21,5 milyon ton buğday hasadı gerçekleştirdi. 2018 hasat döneminde ise bulgurun ve makarnanın hammaddesi olan durum buğdayında yüzde 30 düşüş bekliyoruz. Ekmeklik buğday ise yüzde 11 civarında azalacak. Ülkemiz için son derece önemli olan bu tahılın üretimindeki düşüşleri iyi değerlendirmeli ve gerekli önlemleri almalıyız” dedi.

Çiftçi, buğday yerine mısır ekimine yöneliyor

Buğday ekimindeki azalmanın en önemli sebeplerinden birinin Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli’nin kuruluş ilkelerine bağlı kalarak uygulanmaması olduğunu ifade eden Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Duru, “Durum buğdayında verim; ekmeklik buğdaya ve mısıra kıyasla daha düşüktür. Fiyatlandırma ve destekle beraber toplam gelir değerlendirildiğinde örneğin 125 dekar arazisi olan bir çiftçi tamamen durum buğdayı ekerse elde edeceği gelir 22.750 lira civarındadır. Aynı çiftçi tamamen mısır ekerse 36.750 lira gelir elde etmektedir. Destekle beraber elde edilen gelire bağlı olarak çiftçi doğal olarak mısır ekimine yönelmektedir” dedi.

Buğday ekimindeki düşüş dışa bağımlılığımızı artırır

Gelirdeki bu farkın çiftçiyi çoğu yerde buğday yerine mısır ekimine teşvik ettiğini belirten Duru, “Buğday ekiminin azalması ülkemiz açısından oldukça önemli sonuçlar doğurmaktadır. Öncelikle temel besinimiz olan buğdayda dışa bağımlılığımız artarken, ekimin azalması ile hayvancılık sektörü için önem arz eden ve kaba yem olarak kullanılan buğday samanı da azalmakta ve yurtdışından ithalatı gündeme gelmektedir” diye konuştu.

Mısır ekiminde su ihtiyacı buğdayın 7 buçuk katı

Mısır ekiminde su ihtiyacının buğdayın 7 buçuk katı olduğunu vurgulayan İhsan Duru, “Bulunduğumuz bölge karasal iklim yapısında sahiptir. Bölgedeki su kısıtlılığına rağmen model oluşturulurken mısır destek kapsamında tutulmuştur. Buğday ekiminde dekar başına su ihtiyacı 78 ton iken mısırda dekar başına su ihtiyacı buğdayın 7,5 katı fazla olup 582 tondur. Tarımsal üretimde gereken sulama ihtiyacının 250 metre derinden su çekilerek karşılanması da farklı sorunlara yol açmakta, hatta obruk gibi bölgesel afetlere de yol açabilmektedir” dedi.

Altın değerindeki Ahmet Buğdayı’nı koruma altına aldı
Türkiye’nin lider gıda firmalarından Duru Bulgur, ürettiği 16 çeşit bulgurla sektöründe de lider durumda yer alıyor.Bulgurun hammaddesi olan buğdayı İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bulunan yaklaşık 4 bin 500 çiftçiden tedarik ediyor. Kaliteli bulgur üretmek için kaliteli hammadde kullanan Duru Bulgur’un 100 bin ton buğday stoklama kapasitesi bulunuyor. Duru Bulgur, ürettiği bulgurun kalitesini geleneksel yöntemlerle artırmak, doğallığını korumak, yerli tohumları gelecek nesillere aktarmak ve sanayiye kazandırmak üzere Anadolu topraklarının altın değerinde görülen Ahmet Buğdayı’nı koruma altına aldı.