Perşembe, Kasım 29, 2018

JOLLY İLE KONYA ŞEB-İ ARUS ZAMANI



Mevlana, ölüm gecesinin ‘Şeb-i Arus’ yani düğün gecesi olarak anılmasını, yas, matem, ağlama yerine sevinç ve kutlama yapılmasını ister. Çünkü Hz. Mevlana’ya göre ölüm günü Sevgili’ye, Hakk’a kavuşma günüdür. Jolly Tur’un bu vuslat gününü yerinde anmak isteyenler için en yakın 7 Aralık 2018 tarihli, 1 gece konaklamalı Şeb-i Arus Turları bulunuyor. Birçok ilden çıkışlı uçak ve otobüs ulaşım alternatifi olan bu turun başlangıç fiyatı ise tören davetiyeleri dahil 379,80 TL olarak belirlendi.

Çorba içmek hastalıklardan korurken
kilo almayı da önlüyor

Hemen hemen herkesin isteğidir hem sağlıklı beslenmek hem de kilo almamak. Peki bunun bir yolu var mı derseniz elbette var: Çorba içmek! Sizi hem hastalıklara karşı korur hem de sağlıklı beslenerek kilo vermenize yardımcı olur.  https://chefsdergisi.blogspot.com/p/sektor.html




Perşembe, Kasım 08, 2018


LÖSEMİ, BULAŞICI DEĞİLDİR


Akra Talks, kaldığı yerden devam ediyor. Akra Talks’un Kasım ayında gerçekleştirilen 37’inci programının konuğu Lösev Antalya İl Koordinatörü Tutku Canıdar oldu. Canıdar, Lösev ve Lösemi hastalığına dair merak edilen tüm detayları paylaştı. 

‘Çocuğunuzun telefonla uyumasına izin vermeyin”
Doğal ortamda yetişmeyen her şeyin kanseri tetikleyebildiğini, bunun kimde, ne zaman, niye ortaya çıktığının ise henüz bilinmediğiniz belirten Tutku Canıdar, “Dengesiz beslenme, sigara kullanımı, kimyasal maddelere yoğun ve kontrolsüz olarak maruz kalma, hastalığın en önemli risklerini oluşturmaktadır. Bu nedenle lütfen çocuklarınızın odalarında telefon ve tabletleriyle uyumalarına izin vermeyin” şeklinde konuştu. https://chefsdergisi.blogspot.com/p/saglik-olsun.html


Pazartesi, Ekim 22, 2018

ANAVARZA BAL’A İNOVASYON ÖDÜLÜ



6. Uluslararası Muğla Arıcılık ve Çam Balı Kongresinde Anavarza Bal’ın toz bal çalışması İnovasyon Ödülüne layık görüldü.



15-19 Ekim 2018 tarihlerinde Fethiye-Ölüdeniz ’de düzenlenen 6. Uluslararası Muğla Çam Balı kongresinde Türkiye ve Dünya arıcılığının teknik ve ekonomik sorunları, konularında uzman, ulusal ve uluslararası bilim insanları ve arıcılar tarafından derinlemesine değerlendirildi. Bilim insanlarının ve uygulayıcı arıcıların fikir paylaşımlarının olduğu, teori ve pratiğin bir araya gelmesi açısında da oldukça önemli olan kongrede; bal, fotoğraf ve inovasyon ödülleri verildi.
Anavarza Bal tarafından bal kategorisinde ilk defa 5 yıllık bir ARGE çalışması sonucu üretilmeye başlanan toz bal inovasyon ödülüne layık görüldü.
Özellikle gıda endüstrisinde; dondurma, unlu mamuller, bisküvi, gofret, şekerleme alanlarında kullanılan toz bal. Sağlık ve lezzet kaynağı olması ve güvenilir bir gıda hammaddesi olması özelliği ile bir çok üretici marka tarafından tercih ediliyor.
Anavarza Bal Adana Kozan’daki tesisinde bulunan, dünya standartlarında bal analizi yapabilen laboratuvarında ARGE çalışmalarını sürdürüyor. Bal’ın sadece güvenilirliği değil damakta bıraktığı tat ve akılda bıraktığı izle de ilgilenen marka, duyusal analiz laboratuvarında Anavarza Tat Kurulu tarafından lezzet testi yapılan ve onaylanan balları tüketicileri ile buluşturuyor.
Kongrede, Türkiye’nin gerek endemik, gerekse doğal bitki türleri açısında dünyanın en zengin ülkesi olduğu belirtildi. Dünya’nın en lezzetli ballarının bu coğrafyada olduğunu belirten Anavarza Bal Genel Müdürü Can Sezen; dünya arenasında bitki çeşitliliğimiz bize doğal bir kas kazandırmış durumda, ancak bu kas tek başına yeterli değil, arıcılarımızın bilim insanlarının öncülüğünde katma değeri yüksek, dünyaya satılabilir ürünlere odaklanmasıyla ancak dünyada söz sahibi olunabileceğine vurgu yaptı. Toz bal çalışmasının sektörün katma değere odaklanması için sadece bir başlangıç olduğunu vurgulayan Sezen, arı gibi çalışkan Türk arıcısının kongreye gösterdiği ilginin umut verici olduğunu belirtti.

Anavarza Bal Hakkında:
1979 yılında Süleyman Sezenin Adana’nın Kozan ilçesinde kurduğu Sezen Gıda Ltd. Şti. 1995 yılında Anavarza Bal markasıyla bal sektörüne giriş yaptı. Marka, ismini bölgenin sembolü Anavarza Antik Kentinden alıyor.
Bölgenin en gelişmiş üretim tesisine sahip olan Anavarza Bal, Kozanın kalkınmasına önemli katkı sağlıyor.
Aralıksız yapılan AR-GE çalışmaları ve üniversite iş birlikleri Anavarza Balı sektörde yeniliklerin öncüsü olan bir
marka haline getiriyor. Amerikada ve Avrupa'da yıllardır tüketilen Krem Balın ve Toz Bal’ın bundan böyle
Türkiyede de üretilmesi, bu çalışmaların kıymetli sonuçlarından biri. 
Global Standart - Grand: A" gibi sertifikalar, titiz çalışmaların bir başka getirisi. Anavarza Bal, minik
kanatlarında evrenin ‘‘sır’’larını taşıyan arıyı, ‘‘sabır’’la ve mükemmel zamanlamayla balı ortaya koyan arıcıyı,
sırrın sabırla buluştuğu yerde doğanın ‘‘armağan’’ı olan balın sofralara lezzet katması için çalışıyor. 2017 ve
2018 yıllarında üst üste çalışmalarını bağımsız bir kuruluş olan ITQI tarafından Üstün Lezzet Ödülü ile
taçlandıran marka, binlerce arının kilometrelerce yol kat ederek ürettiği balın tek damlasını ziyan etmeden, hak
ettiği değeri bulmasına yardımcı oluyor. Anavarza Bal; Süleyman Sezenin açtığı yoldan, yine kendisinin
önderliğinde, Can Sezen;in yönetiminde en iyi bildiği işi yapmaya devam ediyor.

Pazartesi, Ekim 01, 2018

Bu yıl çam balı hasadından 15 bin ton bal bekleniyor



Her yıl ağustos-kasım ayları arasında Muğla’nın Marmaris ve Yerkesik bölgelerinde gerçekleştirilen çam balı hasadı devam ediyor. Bu yılki hasattan 15 bin ton çam balı elde edilmesini beklediklerini belirten Altıparmak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, “Türkiye çam balının anavatanı.  https://chefsdergisi.blogspot.com/p/guncel-haberler-bultenler.html

Salı, Eylül 25, 2018

Zenobiyotikler nedir?


İçinizdeki Yabancıyla Tanışın:
ZENOBİYOTİKLER!
Son yıllarda tıp, eczacılık, beslenme ve diyet uzmanları kilo alma sebebi olan yepyeni bir düşman keşfetti: Zenobiyotikler! Bunlar, insan vücudunda var olmayan, sonradan vücudun ortaya çıkarmadığı ancak dışarıdan gelen zararlı bir tür oluşumlar. Biz de Diyetisyen Emre Uzun ile zenobiyotikleri keşfedeceğimiz şaşırtıcı bir yolculuğa çıktık...

“Zenobiyotikler (xenobiotics) normal koşullar altında insan vücudunda bulunmuyor. İnsan vücudu tarafından da üretilmiyor ama bir şekilde dışarıdan vücudumuza giriyor. https://chefsdergisi.blogspot.com/p/saglik-olsun.html

Çarşamba, Eylül 19, 2018

Kahvenin peşinde dünya turu


 

Tatilsepeti.com, kahve tutkunları için dünyanın en iyi kahvelerinin yetiştiği rotaları belirledi. İşte hem en lezzetli kahveleri tadacağınız, hem de kahvenin üretim ve içim kültürünü öğreneceğiniz 10 ülke…



Eylül ayı kahve tutkunlarının gözdesi… Havalar serinledikçe, kahvenin içimizi ısıtan tadını daha çok arıyor, kahvenin kokusu ve lezzetiyle baştan çıkıyoruz. Eğer siz de bu tutkunlardan biriyseniz ve kahve kültürüne dair bilginizi derinleştirmek, birbirinden farklı lezzetleri yerinde tatmak istiyorsanız, soluğu dünyanın en iyi kahvelerinin yetiştiği kahve çiftliklerinde alabilirsiniz. Tatilsepeti.com, kahve keyfini tatille birleştirmek isteyenler için dünyanın en iyi kahvelerinin yetiştiği 10 ülkeyi sıraladı:

Brezilya
Güney Amerika’nın incisi Brezilya, sıcak iklimi, karnavalı, müzikleri ya da muhteşem plajlarının yanı sıra, yetiştirdiği kaliteli kahvelerle de turistlerin gözdesi. Rio de Janeiro’dan tarihi Petropolis kentine geçerseniz, özellikle Rio das Flores vadisinde yer alan çeşitli kahve çiftliklerini ziyaret edebilirsiniz. Buradaki üretim tesisleri kolonyal mimaride inşa edildiğinden, yalnızca kahvenin nasıl yetiştirildiğini öğrenmekle kalmayacak, aynı zamanda eski Portekiz dönemini yansıtan çiftliklerde, tarihi bir atmosferde unutulmaz bir gün geçireceksiniz.

Hindistan
Hindistan deyince aklınıza sadece yoga merkezleri ya da ruhani yolculuklar gelmesin. Hindistan, kahvenin tadına doyamayanlar için de eşsiz rotalar sunuyor. Ülkenin güney eyaletlerinde, özellikle Karnataka, Kerala ve Tamil Nadu’da çok sayıda kahve çiftliği yer alıyor. Bu çiftliklere alacağınız turlarda kahve tadımı yapmanın yanı sıra, Güney Hindistan usulü filtre kahve pişirmek için kullanılan kahve cezvelerinden de satın alabilir, Hint kahvesinin tadını evinize götürebilirsiniz.

Vietnam
İşte Asya’nın kahve cennetlerinden biri daha! Dünyanın en büyük ikinci kahve ihracatçısı olan Vietnam, kahvenin izini takip etmek isteyenler için harika bir tatil beldesi. Buôn Ma Thuột bölgesi, Vietnam’ın kahve başkenti sayılıyor. Kahve üretimi Dalat bölgesinden başlayıp kuzeydeki tepelere doğru devam ediyor. Bu bölgeye yayılmış olan çok sayıda kahve yetiştiricisi mevcut. Vietnamlıların sıkça yaptığı gibi siz de bir bisiklet kiralayıp kahve turlarından birine katılabilirsiniz.

Kenya
Kenya çoğunlukla yaban hayatı keşfetmek isteyenler tarafından tercih edilse de, ülkenin ziyaretçilerine sunduğu yegâne şey safariler değil. Başkent Nairobi’den çok da uzakta olmayan Kiambu bölgesinde en kaliteli Kenya kahvelerinin tadına varmak mümkün. Kenya’da kahve üreticileri ile bir araya gelerek hasat zamanı onların arasına katılmanın yanı sıra Nairobi’nin biraz dışında yer alan Ruiru’daki Kahve Araştırma Enstitüsü’nü de ziyaret edebilirsiniz.

Guatemala
Orta Amerika’nın Maya uygarlığına ait en zengin ören yerlerini ve piramitlerini gezdikten sonra volkanların arasında kalan Antigua şehrini ziyaret ederseniz, çok sayıda kahve çiftliğinin de merkezine gitmiş olacaksınız. Şehirden arabayla 15-20 dakika uzaklıktaki kahve çiftliklerinde kahve üretimiyle ilgili her türlü bilgiyi alabilir, örneğin La Azotea çiftliğindeki kahve müzesini rehber eşliğinde gezebilirsiniz. Geceleri Antigua’nın merkezinde yer alan kafelerde en lezzetli Guatemala kahvelerini yudumlarken aktif volkanlardan çıkan lavları izlemek de gezinin fantezisi olsun…


Endonezya
Endonezya’daki kahve turları, son derece zengin bir içerikle ve düzenli bir şekilde organize ediliyor. Turlar kahve kültürüne odaklı olsa da, Bali tapınakları gezisi, gün doğumunu izlemek, Ayung nehrinde rafting yapmak, Ubud’un pirinç tarlaları arasında ATW sürmek, Tirta Empul’daki su tapınağında banyo ritüeline katılmak gibi fırsatlar da sunuyor ziyaretçilere. Böylece kahvenizi yudumlamakla kalmıyor, ülkenin muhteşem doğasında, zengin kültürüyle çepeçevre sarılıyorsunuz.


Peru
Kahve kültürü meraklıları için Peru hemen akıllarına gelecek bir ülke olmayabilir. Oysa ki burada dünyanın en lezzetli kakaolarından yapılan çikolataları tatmak, kahve çiftlikleriyle birlikte çay üretimi yapan aileleri ziyaret etmek mümkün. And Dağları’nın nefes kesen manzarası eşliğinde kahve turunuzu alıp tadım yaptıktan sonra Machu Pichu’ya tırmanmayı da ihmal etmeyin.

Kosta Rika
Nüfusun eğitim düzeyinin yüksekliği, ekonomik gelişmişliği gibi nedenlerle Kosta Rika, Orta Amerika’nın İsviçresi olarak tanımlanıyor. Doğal hayatın tadını çıkarabileceğiniz, su kaplumbağalarıyla birlikte yüzebileceğini eşsiz bakirlikteki plajları, dalış meraklılarına hitap eden su altı zenginliklerinin yanı sıra Kosta Rika’da, başkent San Jose’den Monteverde’ye dek uzanan çok sayıda kahve çiftliği mevcut. Çoğunluğu aileler tarafından işletilen kahve çiftliklerinde, nesilden nesle geçmiş olan kahve üretim mirasını birinci elden dinleyebilirsiniz.

Kolombiya
Kolombiya, Brezilya ve Vietnam’ın ardından dünyanın üçüncü büyük kahve üreticisi. Bu nedenle kahve turizmi oldukça gelişmiş ve kahve yetiştiricileri ülkenin dört bir yanına yayılmış. Birçok farklı bölgede kahve turlarına, tadımlara hatta kahve festivallerine katılmak mümkün. Özellikle barista olma hedefiniz varsa, Kolombiya profesyonel hayatınızı geliştirmek için biçilmiş kaftan.

Etiyopya
Kahvenin doğduğu yere yaklaşmak, bu kültürün izlerini takip etmek isteyenler için doğru adres Etiyopya. Sonuçta kahve, Sahra altı Afrika’sından çıkıp önce Orta Doğu’ya oradan da Avrupa ve dünyaya bu bölgeden yayıldı. Kahvecilik, kadim Etiyopya kültürünün önemli bir parçası. Harrar, Ghimbi ve Sidamo bölgeleri kahve yetiştiricilerini ziyaret etmek için ilk akla gelen yerler. Kahve turunuz sırasında Etiyopya’nın geleneksel kahve pişirme yöntemi jebena’yı deneyimlemeden dönmeyin.

Pazartesi, Eylül 17, 2018


Gurmeleri Yollara Düşüren 5 Ülke


Kırmızı et yemek için Kırgızistan’a, çikolatalı kek için Viyana’ya gider misiniz? Bu soruya ‘evet’ cevabı verenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Yeni nesil seyahat platformu Tripoki, gurme lezzetleriyle ön plana çıkan yurt dışı rotalarını yazdı.
Gastronomi gezileri özellikle son yıllarda popülerliği hızla artan bir tatil çeşidi. Öyle ki birçok kişi, kendi ülkesinde de bulabileceği bir lezzeti, o yemeğin ana vatanında tatmak için binlerce kilometre yol gitmeyi göze alabiliyor. Yeni nesil seyahat platformu Tripoki, et yemeklerinden tatlılara gurme lezzetleriyle ünlü ülkeleri sıraladı.

Salı, Temmuz 03, 2018

Altın değerindeki Ahmet Buğdayı’nı koruma altına aldı

“Tarım Havza Modeli” doğru uygulandığında 

Buğday ekimindeki düşüş önlenebilir


Ülkemiz için son derece önemli bir tahıl olan buğday ekiminin her geçen yıl azaldığına dikkat çeken Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Duru, “Tarım Havza Modeli”nin kuruluş ilkelerine bağlı kalınarak ve bölgedeki toprak yapısı ve su kısıtlılığı göz önünde bulundurularak uygulandığında buğday ekimindeki düşüşün önlenebileceğini söyledi. 



Karaman’da 2 bin yıllık geçmişe sahip ‘Ahmet Buğdayı’nın tohumlarını geleceğe taşımak ve sanayiye kazandırmak üzere Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi (KMÜ) ile Ar-Ge çalışmaları yürüten Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Duru, ülkemizdeki buğday üretimini değerlendirdi. Duru, “Türkiye, 2017 hasat döneminde 3,9 milyon ton durum buğdayı ve 17,6 milyon ton ekmeklik buğday olmak üzere toplamda 21,5 milyon ton buğday hasadı gerçekleştirdi. 2018 hasat döneminde ise bulgurun ve makarnanın hammaddesi olan durum buğdayında yüzde 30 düşüş bekliyoruz. Ekmeklik buğday ise yüzde 11 civarında azalacak. Ülkemiz için son derece önemli olan bu tahılın üretimindeki düşüşleri iyi değerlendirmeli ve gerekli önlemleri almalıyız” dedi.

Çiftçi, buğday yerine mısır ekimine yöneliyor

Buğday ekimindeki azalmanın en önemli sebeplerinden birinin Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli’nin kuruluş ilkelerine bağlı kalarak uygulanmaması olduğunu ifade eden Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Duru, “Durum buğdayında verim; ekmeklik buğdaya ve mısıra kıyasla daha düşüktür. Fiyatlandırma ve destekle beraber toplam gelir değerlendirildiğinde örneğin 125 dekar arazisi olan bir çiftçi tamamen durum buğdayı ekerse elde edeceği gelir 22.750 lira civarındadır. Aynı çiftçi tamamen mısır ekerse 36.750 lira gelir elde etmektedir. Destekle beraber elde edilen gelire bağlı olarak çiftçi doğal olarak mısır ekimine yönelmektedir” dedi.

Buğday ekimindeki düşüş dışa bağımlılığımızı artırır

Gelirdeki bu farkın çiftçiyi çoğu yerde buğday yerine mısır ekimine teşvik ettiğini belirten Duru, “Buğday ekiminin azalması ülkemiz açısından oldukça önemli sonuçlar doğurmaktadır. Öncelikle temel besinimiz olan buğdayda dışa bağımlılığımız artarken, ekimin azalması ile hayvancılık sektörü için önem arz eden ve kaba yem olarak kullanılan buğday samanı da azalmakta ve yurtdışından ithalatı gündeme gelmektedir” diye konuştu.

Mısır ekiminde su ihtiyacı buğdayın 7 buçuk katı

Mısır ekiminde su ihtiyacının buğdayın 7 buçuk katı olduğunu vurgulayan İhsan Duru, “Bulunduğumuz bölge karasal iklim yapısında sahiptir. Bölgedeki su kısıtlılığına rağmen model oluşturulurken mısır destek kapsamında tutulmuştur. Buğday ekiminde dekar başına su ihtiyacı 78 ton iken mısırda dekar başına su ihtiyacı buğdayın 7,5 katı fazla olup 582 tondur. Tarımsal üretimde gereken sulama ihtiyacının 250 metre derinden su çekilerek karşılanması da farklı sorunlara yol açmakta, hatta obruk gibi bölgesel afetlere de yol açabilmektedir” dedi.

Altın değerindeki Ahmet Buğdayı’nı koruma altına aldı
Türkiye’nin lider gıda firmalarından Duru Bulgur, ürettiği 16 çeşit bulgurla sektöründe de lider durumda yer alıyor.Bulgurun hammaddesi olan buğdayı İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bulunan yaklaşık 4 bin 500 çiftçiden tedarik ediyor. Kaliteli bulgur üretmek için kaliteli hammadde kullanan Duru Bulgur’un 100 bin ton buğday stoklama kapasitesi bulunuyor. Duru Bulgur, ürettiği bulgurun kalitesini geleneksel yöntemlerle artırmak, doğallığını korumak, yerli tohumları gelecek nesillere aktarmak ve sanayiye kazandırmak üzere Anadolu topraklarının altın değerinde görülen Ahmet Buğdayı’nı koruma altına aldı.

Pazartesi, Mayıs 28, 2018

Kemik dostu vitamin ve minerallere sofranızda yer açın


GÜÇLÜ KEMİKLER İÇİN OLMAZSA OLMAZ BEŞLİ

Her ne kadar sert ve dinamik bir doku olarak görünse de kemiklerimiz de yıpranıp zayıflayabiliyor. Özellikle yaş ilerledikçe hızlanan kemik erimesi beklenmedik bir anda, en küçük bir kazada kemik kırıklarına yol açabiliyor. Oysa kemik erimesine karşı gençken alacağımız basit önlemlerle, ileri yaşlarda da sağlıklı ve güçlü kemiklere sahip olmamız mümkün. Haberin devamı 
https://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/saglik-olsun.html

Çarşamba, Mayıs 16, 2018

Ramazan'a özel tarifler, İftara ne pişirsem?




Ramazan'a özel her gün 2 tarifimi bu sayfada bulacaksınız. Çorbalardan tatlılara "İftara ne pişirsem?" diye düşünürken göz atabileceğiniz, hazırlaması kolay, lezzetli önerilerim olacak. Bu gün menüde Eskişehir'den Çi Börek var.. Yanında soğuk ayran veya cacıkla servis edebileceğiniz kolay ve çok lezzetli bir tava böreğiAfiyet olsun. Tarifler için linke tıklayın:
https://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/ramazana-ozel-tarifler.html

Cuma, Mayıs 04, 2018

1. Koku ve Tat Sempozyumu Taksim Acıbadem Hastanesi'nde yapıldı


4-5 Mayıs 2018 tarihlerinde Acıbadem Taksim Hastanesi’nde düzenlenen 1. Uluslararası Koku ve Tat Sempozyumu’nda hastaların öyküleriyle birlikte koku ve tat alamayanların dünyasına tanık olundu.
Sempozyum öncesi düzenlenen basın toplantısında, koku ve tat alamayan kişiler için özel olarak hazırlanan
 Anozmik menülerden, uygulamalı koku testine kadar farklı deneyimler yaşandı. Katılımcılar koku ve tat ilişkisini öğrenirken, ‘koku körlüğü’nün tedavi yöntemlerini, alanında isim yapmış uzmanlardan dinledi.
Haberin devamı https://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/saglik-olsun.html

Perşembe, Mayıs 03, 2018

Hurma, Tadım’la tüm sene raflarda

Paketli kuruyemiş pazarının öncü markası Tadım, Çiğ Kuruyemiş ve Kuru Meyveler ailesine yeni bir üye eklendi; hurma! Ramazan aylarında sıklıkla tüketilen hurma, şimdi Tadım farkıyla 12 ay boyunca sofralardan eksik olmayacak. Lezzetinin yanı sıra, sağlık kaynağı olan hurma lif, kalsiyum ve B grubu vitaminleri içeriyor.
Haberin devamı: 
https://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/sektor.html